21 Şubat 2006

Kalp ( for Whikery =))




Kırık bi kalp, her tarafı yara bere içinde, gözlerinde yorgun olduğu zaman ki bakışları ama rengi bu kez kaybetmenin kırmızısına çalıyor.. Herşeye tamam, yaralarım kapanır, belki izler kalıcaktır ama iz bırakmayan bişe yaşanmışda sayılmaz zaten dedi kendi kendine.. Bu yaşadıklarını yaşamadı sayıcaksa ne yaşamıştı ki?? Yorgunluğum da geçer gider nasılsa.. Yaralaramı sararken kırmızıya çalan gözlerime bakacak mı birisi.. Herşey geçer, giderdi nasılsa.. Öyle öğretmemişler miydi hayatta acıyla ilk tanıştığı zaman.. Zaman demişlerdi zaman, en iyi ilaç her derde.. Zamana bırak.. Ya zamana bırakacak kadar zamanın yoksa ne yapıcaksın ki.. Tek bişeyi sarıp sarmalayıp da eski haline getiremiosun.. Kırık kalbini.. Her gecenin sonunda, yazdığı her satırda, baktığı her masum çocuk yüzünde bi insanın bu kadar zoruna gidecek bişeyi, en olmayacak zamanda, en beklemediği insan nasıl yapar sorusunu cevaplayacak bi tek kelime aradı... Ya dedikleri gibi zamanın her derde ilaç olup olmadıını yaşayarak anlayacak ya da kırmızıya çalan bakışlarında ki kaybetmişliğin izlerini silecek birini bekleyecek.. Yine çok sevecek, yine kural koymadan güvenecek belki ama bi daha asla bu aşk savaşına girmeyecek.. Bi bedene iki savaş çok fazla diyecek içinden hep bi ses.. Ne yaparsa yapsın artık ömrü, acaba sen misin doğru insanla, o bana bunu nasıl yapar arasında geçecek.. Oysa aradığı şey ona o kadar yakındı ki.. Bi an durdu kalbini dinledi.. En çok kahrını çeken o deil miydi bu savaşta.. Sırdaşı, dostu, herşeyi o olmadı mı? Bu kez ona bıraktı sözü.. Tamam dedi.. Bundan sonra sen ne istersen o olsun.. Durdu dinledi.. Sessizlik................... Bazen öyle bir an gelipte sevgiden boğulacağını sanan kalp ' Sevmeyeceksin ' dedi.. Kimseyi kendinden çok sevmeyeceksin.. ' Değer vermeyeceksin' dedi kalp.. Kimseye hakettiğinden fazla değer vermeyeceksin... ' Güvenmeyeceksin' dedi... Yüzlerce kez güvenini kazansa da güvenmeyeceksin... Eğer bu dediklerimi yaparsan ben bi daha kırılmam.. Sende bundan sonra hayatta zoruna gidecek hiç bişe yaşamazsın.. Sevdasız yaşayamam diyen bi kalbe bunları söyletecek kadar kıran bi insan var mıdır die düşünecek oldu.......... Kalp dedi ki ' Sakın düşünme! Kimse sen değil ' Sus... Bu zamanda susacaksın.... Sustu.............


TargeT dreams......dreams......dreams......

20 Şubat 2006

Geçmiş OLSUN ( for PaPaTia =))


Geçmiş Olsun... Geçer mi, geçmez mi ya da geçip geçmeyeceği muallakta olsa bile, bile bile diyosun ki geçmiş olsun... Senin demenle geçecek olsa bişeler o bişeler bişeleştiğinde hep sana gelirdim bi kere geçmiş olsun'lasana bana diye... Geçmez mi geçmesini istenilenler.. Ne isterler ki geçmişte kalanlardan üstüne bi kez daha geçmiş olsun diyerek.. Ya bırak işte geçmiş, gitmiş ne diye canını acıtırsınki geçmişlerin, geçecekler varken gözlerini kapadığında bile seni görebilen geleceklerin yanında.. Geçmişten daha çok geçmesini istediğin bişe varsa o da geçmesini istemeye istemeye geçip gitmesine izin verdiklerinin geçtiğini, artık çok geç olduğunu anladığın anlarda içinden geçenlerdir... Geçmişten gelipte geçmeyen bişe yaşatıyosan hala içinde sen artık geçmişin sana ayırdığı hücrede bi ömür aslında geçmiş olan geçmişinden kaçarak geçiriceksin demiyorum geçmeyecek bile.. Geçmişi bırak.. Geçmiş olsunları bırak bi kenara.. Güzel temennilerini bi başkasına sakla.. Bana bi gülüşüyle içimde kan damlatacak biri lazım ki geleceğim olsun.. Hiç geçmesin, gitmesin, bitmesin....


TargeT dreams....dreams...dreams....

18 Şubat 2006

Efendimize yapılan saygısızlığa onun cevabı ??



Herkesin bildiği gibi son günlerde Danimarka'da yayınlanan bir gazetede çıkan bazı karikatürler, efendimize hakaret niteliğinde olduğundan dünyanın dört bir yanında müslümanların çıkardığı olaylardan ( ki amaç bu karikatürleri protesto ) bahsediliyor. Bu konuda bişeler sölemeden önce şunu belirteyim. Eğer bi konuda haklıyken hakkınızı savunmak adına yaptığınız şeylerden dolayı haksız duruma düşerseniz kimse sizin haklı olduğunuz konuyu konuşmaz. Hep sizin haksız duruma düştüğünüzden sonrası konuşulur. Bunu unutmayın. Öyle ya haklıyken haksız duruma düşmek için baya uğraşmak lazım. Şimdi bakıyorum bu karikatürlerden sonra her tarafta tam adamların istediği görüntüler var. Ne diyorlar peki? İşte müslümanların bildiği tek yol bu. Olay çıkartmak, yakmak, yıkmak, dökmek. Bu fırsatı bunu isteyen insanların eline ne güzel veriyoruz. Oysa başta verilen tepkilerden umutlanmıştım açıkcası. Danimarka ürünlerini boykot etmek. Bu yapılabilecek en güzel protesto yöntemlerinden biri. Almayın kardeşim. Bugün eskiye nazaran ülkemizde bir alanda ne kadar kuvvetli bir yabancı marka olursa olsun aşağı yukarı ona denk Türk markaları da var. En güzel yol bu bence ne gerek var bi tane kendini bilmezin başkaları tarafından kullanılıp kalemiyle başlattığı olaylara kanla, kavgayla cevap vermeye...

Belki bazılar diyecektir. Ya o bizim efendimiz. Ona böyle bi saygısızlığı nasıl yaparlar. Allah korkusu olmayan adamdan korkucaksın derim bazen, öyle ya Allah'tan korkmayan adam neden korkar ki başka =) Ölümden... Ne kadar çok kıssa, hikaye biliriz di mi? Allah'a inanmayıp, onu inkar edip hatta ona meydan okuma cüretini gösteripte son nefeste secde edenleri... Benim bu cümleyi yazarken merak ettiğim bişe var acaba bu karikatürleri çizenler son nefeste ne durumda olucaklar? Eee bu adamlar tutmuş efendimize ağır hakaretlere varan ( ki ben bu karikatürleri gördüğüm zaman, bunları gördüğüm için kendim saygısızlık yapmışım gibi ürperdim ) bu karikatürleri neden çizdiler. Amaçları ne? Bikaç tane site var. Komplo teorileri ile ilgili neler yazılmış neler bi gezin bakın nette. Yok mit yaptırmış işte masonların faaliyetlerini kırmak için, yok yahudiler yaptırmış dünyadaki müslümanların nabzını tutmak için. Sebep ne olursa olsun. Verilecek bi cevap mutlaka olmalı di mi? Doğru ya bu ülkede annesine küfür edildiği için kaç kişi katil oldu? Bu kez onların istediği olmasın diyordum ki yine oldu. İslamiyeti batı'da bi öcü gibi göstermek isteyenlere bi fırsat daha doğdu. Hemen manşetler atıldı müslümanlar yaktı, yıktı, bunların hür ifadeye anlayışı yok. Bu adamların asıl korkusu islamın hızla yayılması. Buna dur demek için bu dinin çirkin yüzünü göstermek lazım. İslamda bi çirkinlik olmadığı içinde bunu kendileri doğuruyor. Bizde yüzyıllardır öfkeyle kalkan zararla otururu öğrenemediğimiz için hep zarar görüyoruz. Bi insanın müslüman olmasına sebep olmak ne kadar sevap değil mi? Ya bi insanı yaptığınız davranışlardan dolayı ' ya islam hani güzellik diniydi, bunlar barbar' diye düşündürmek ne kadar günah ki?

Peygamber efendimiz eğer yaşasaydı ve kendisine bu saygısızlık yapılsaydı acaba cevabı, tepkisi ne olurdu hiç düşündünüz mü? Düşünmeden önce şunları bi hatırlayın. Efendimize peygamber olduğu bildirildikten sonra etrafındakiler müslüman olmaya başladılar. Gizli gizli toplandılar. Sonra bir gün emir geldi ve açık açık insanlığı islama davet ettiler. Ne oldu? Müslümanlara türlü eziyetler yaptılar. Efendimizin geçtiği yollara dikenler döktüler, taşa tuttular. Hatta çoğu kişi bilir kabede namaz kılarken secdeye vardığı sırada getirip üstüne bi hayvan işkembesi koydular. Bu kadar ağır hakaret ettiler. Efendimiz ne diye dua etmişti bu insanlara hatırladınız mı? Ya rabbi, bilmiyorlar, sen onlara hidayet ver, sen onları doğru yola ilet... Efendimiz hiç beddua etmedi onlara. Bu kadar güzellik emsali bi davranış var mı? Şimdi düşünün. Ne yapardı efendimiz bugün olsaydı?

İslamiyeti bi öcü olarak, müslümanları kan döken, gerici, cahil olarak göstermek isteyen insanlara verilecek cevap bu tür eylemler değildir. Adamlar bu oyunu bi karikatürle yani kalemle başlattı. Kaleme silah çekilmez. Kurtlar Vadisi Irak'ta çok güzel mesajlar verilmiş bununla ilgili. Canlı bomba olmak isteyen bi müslümana verilen cevap şu: Canlı bomba olursan 2 kere günah işlersin. Birincisi kendini öldürüp Allah'a isyan etmiş olursun. İkincisi intihar eylemini yaptığın sırada orda bulunan masum insanları öldürürsün. Ordaki masumları öldürürsen, senin canlı bomba olmana sebep olacak kadar sana zulmeden bu insanlardan ne farkın kalır? Sabredeceksin. Allahın adaleti herşeyden adildir. İsalm Ahlakı budur işte. Biraz düşünürsek bu karikatürlere tepki olarak yapmamız gereken şeyin ne olduğunu bulmamız zor değil...

Alemlerin Rabbi isterse ağaca bile secde ettirir...


TargeT..........dreams..dreams..dreams

15 Şubat 2006

Aşk'a nefret....

Hep kıymet veren mi kıymetsiz olur hayatta. Hep bişeler anlatabilmek, içinden geçenleri, kurduğu dünyaları paylaşabilmek için kendini paralayanı anlamaz da insan, hep kendinden kaçanı mı kovalar. Aşk böyle bişe mi. Aşk buysa bunun neresi güzel bi duygu. Yıllardır masal mı anlatıyorlar. Mecnun'un çöllerde Leyla'yı aramasının sebebi, Leyla'nın onun bu halini görüp egosunu tatmin etmesimiydi? Bak ben buna neler yaptırıyorum vay be ben neymişim. Leylasın be boru mu? Mecnun dediğin ne ki aptal aşık. Gözü görmüyoki. Ne doğru, ne yanlış biliyor ama Leyla sonuçta, sevdiği, herşeyi dediği insan, ona yanlış bişe yaptırır mı? Yaptırır aslanım. Aşıklar delidir diyorlar, sebep ne? Çoğu başlarına gelenlere dayanamaz delirirler de ondan... Çok kötüledim aşkı belki ama ne güzel yanı var ki? Çok güzel vakit geçirirsin, heyecanlanırsın, bulutların üstündesindir.. Ya bitince, bu güzellikleri hatırlayıp mutlu olamazsın bile canın acır. Bu kadar kötü bişeyin nesi güzel. Aşkmış. Ne aşkı? Seni seviyorum bitanem benim nefretim sadece AŞK'a........ dreams dreams dreams..........