5 Ağustos 2007

...yazık.....





.....................................................Çanakkale’ye akan milyonların ilk adımı o 1933 yılının Mart’ında atılmıştı. Ertesi yıl 300 kişi oldular, sonra binler, yüz binler. İster inanın, ister inanmayın, zamanın CHP Genel Sekreteri Recep Peker, gençlerin aralarında para toplayarak bir Çanakkale anıtı yapma girişimleri karşısında “Bu işin sonu kötü olur” tehdidinde bulunmuştu. Bir akımın önünü kesebilirsen kes, kesemezsen kendine doğru çevir, ilkesinden hareket eden CHP yönetimi zamanla Çanakkale’ye sahip çıkar görünmek ihtiyacını duydu. Bekledikleri fırsat bir askerî darbeyle karşılarına çıktı. 27 Mayıs güya bir gençlik hareketiydi ya, yandaş gençlik derneklerine kovayla para akıtmaya, böylece CHP gençlik kolları eliyle sözde Atatürkçü bir gençlik oluşturmaya karar vermişlerdi.

İşte 18 Mart 1962’de tarihe “Kadeş rezaleti” diye geçen, gençliği Çanakkale’yle buluşturma gezisi düzenlenmişti. Kadeş adlı vapura doldurulan kızlı erkekli bin kadar genç, sözümona çağdaş gençlik dernekleri tarafından özel olarak seçilmişti. İşin tuhafı, gemiye yalnız genç kızlar ve erkekler değil, aşırı miktarda içki de doldurulmuştu. Düşünün, Çanakkale şehitlerini ziyarete gidiyorsunuz, anneleri babaları yanlarında olmayan bir gemi dolusu genç ve kasalarla içki alarak yola çıkıyorsunuz. Niyet ne? Faşing mi? Yolculuk beklenebileceği gibi tam bir rezaletle sonuçlandı. Sarhoş olup gece boyu dans eden, yerlerde sızan, olmadık cinsel rezaletlere imza atan bu seçkin gençliğin Çanakkale’ye çıktığında ayık gezebildiğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Cümbür cemaat lokantalara dalmışlar, içkiler, naralar gırla devam etmiş ve bin kişi içinden şehitliklere gidecek topu topu 40-50 genç ancak bulunabilmişti.

Bir süre kamuoyundan saklanmaya çalışılan, ancak bir gazetecinin ifşasıyla deşifre edilen bu rezaletin perde arkası, zamanın gazetelerinde günlerce yazılıp çizilmiş ve bir tanesini burada gördüğünüz ‘şok fotoğraflar’ basına malzeme olmuştu. Kameralar gemide bulunanlara yönelince bir genç orada yaşadıklarını şöyle anlatmıştı (bazı ifadeleri sansürlemek zorunda kaldığımı belirteyim): “Gemi hareket eder etmez gençler gruplar halinde içki içmeye başladılar. Erkeklerin özellikle kızları sarhoş etmeye çalıştıkları belli oluyordu. Sarhoş olan kızlar, bir süre dans ettikten sonra erkekler tarafından dışarı çıkarılıyor ve karanlık bir yerlere götürülüyor, daha sonra beraberce dönüyorlardı. İstisnasız bütün masalarda kumar oynanıyordu. Kaptan gelip kumar kâğıtlarını toplamak istediyse de vermediler. Kendilerine karışmak isteyen birkaç görevliye, “Biz Atatürk’ün yolundayız, bize kimse karışamaz” diye karşılık veriyorlardı. “Dağ Başını Duman Almış” marşı, sarhoş naralarına karışıyordu. Dönüşte de aynı rezalet devam etti. Hatta bir grup genç, kapının önüne masa ve sandalye yığmak suretiyle bir koridoru kapatıp lambaları söndürmüşler, içeride çılgınlar gibi eğleniyorlardı. Birkaç kişi içki komasına girmiş, üç genç kız bekaretini yitirmiş, evlerine ağlayarak dönmüşlerdi.” Geziden önce 1 milyon 700 bin liraya özel olarak dayanıp döşetilen Kadeş vapurunun mahvolduğunu gören ‘öteki gençler’, CHP’nin 40 yılda gençliği ne hale getirdiğinin hesabını sormaya giriştiler.

Çanakkale şehitlerinin ruhlarını şâd edecek gezilere katılanların sayısı, bu toprakların itilen, kakılan, ezilen, adam yerine konulmayan ama ataları için bir şey yapamadığı için vicdanı kanayan ‘öteki çocuklar’ tarafından milyonlara vardırıldı bugün. Ve “Kadeş rezaleti”ni icra edenleri değil, altyapısını hazırlayanları silip süpürenler onlardan başkası değil. Çanakkale kolay kazanılmamıştı. Ama ikinci Çanakkale zaferi de kolay kazanılmadı.

m.armagan@zaman.com.tr
Zaman-Pazar

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

OP. DR. TEOMAN DOĞAN
ESTETİK PLASTİK CERRAHİ UZMANI
estetik,burun estetiği, göğüs estetiği, plastik cerrahi
Kötü bir burun ameliyatı nasıl belli olur?
Estetik ameliyatların doğal sonuç vermesi son yıllarda en önem verilen kriter haline geldi. 10 sene

kadar önce talepler de daha çok kalkık küçük burunlar üzerindeyken artık hiç kimse böyle yapma burunlar istemiyor. Bu eski yaklaşımlar ile

yapılan ve ameliyat olduğu belli olan burunların bazı ortak özellikleri var. Ama sakın unutmayın ki iyi bir burun ameliyatını bir plastik

cerrah bile muayene etmeden anlayamayabilir. Sadece kötü burun ameliyatları belli olur. Size bir kaç ipucu vermeye çalışacağım. Estetik, Estetik, Estetik, Estetik, Estetik, Estetik
Gazete ve dergilerin estetik magazin sayfalarında flaş ile çekilmiş göğüs estetiği paparazzi

fotoğraflarını inceleyin. Ansızın flaşlı çekilen bu fotoğraflarda sizde birçok ipucu bulabilirsiniz. Ben bazen ameliyatın nasıl yapıldığı

hakkında bir rapor yazabilecek kadar çok şeyi görebiliyorum. En temel olanlar şunlar:
1. Öncelikle kötü ameliyatlı bir estetik burunda uç kısmı üst kısımdan ayrı ve

bağımsız bir yapı gibi durur. Bu o kadar doğallık dışıdır ki en ciddi kazalardan sonra bile bu gerçekleşemez, ancak belli bir plan ile

ameliyatta yaratılabilir. Dikkatle bakarsanız üstte burun kemikleri başka bir yöne bakarken altta burun ucunun farklı bir açıyla ters tarafa

yatık olduğunu görebilirsiniz. Sanki bu burunun üstü ve altı ayrı insanlara ait gibi durur.
2. Burun ucunun çok tipik bir görüntüsü vardır. Sanki bu burun hamurdanmış ta birisi bu hamuru iki parmağı ile sıkarak inceltmiş gibi

“sıkılmış” durur. Burun estetik kanatları da yukarı doğru çekilir ve burun delikleri

içerde burun tüylerini gösterecek kadar açılır. Bu burun ucu kıkırdaklarının aşırı küçültülmesinden kaynaklanır. Buna “sıkılmış burun ucu

deformitesi” diyoruz.
3. Burunun ortasında /\ şeklinde bir gölge gözükür. Buna ters V deformitesi diyoruz. Bu tam burun ucunun yukarıdan ayrıldığı hattır. Burun

orta kısmının bozulmasından ve desteğini kaybederek çökmesinden kaynaklanır. Arkada duran kemiklerin sınırı bu gölge ile ortaya çıkar. estetik
 

ÖRNEKLER:
Etrafınızda, gazetelerde hatta birçok ünlü aktörde bu tür ameliyatlı burun deformiteleri görebilirsiniz (aklıma örnek olarak “Matrix”

filminin “Triniti”si geliyor, filmin afişindeki resmi kitaplara girecek kadar belirgin özelliklere sahip). Aslında birçok Türk ünlünün de

burnunda benzer deformiteler bariz belli oluyor. İsimlerini burada saymam mümkün değil ama bazı isimler varki hastalarım aman onunki gibi

olmasın diye bana örnek gösteriyor. Sizin de aklınıza eminim aynı isimler geliyordur Estetik,

kimseyi kırmamak için yazamıyorum. estetik
NE YAPILABİLİR?
Böyle bir buruna sahipseniz ve bu sizi rahatsız ediyorsa muhtemelen yeniden ameliyat olmanız gerekecek. estetik
İkinci ameliyatlar ilk ameliyatlara göre daha zor olur. Daha önce yapılan kesilere bağlı olarak dokularda nedbe (iyileşme) dokuları

birikecektir. Anatomisi de değişmiş olan bu tür burunlarda amaç hem şekli düzeltmek hem de aşırı çıkarılmış dokuları yeniden yerine

koymaktır. Burada anlaşılması gereken en önemli şey temel problemin kıkırdakların ve kemiklerin aşırı derecede küçültülmesi olduğudur.

İnsanlar genellikle bu sorunları yanlış olarak bir şekil bozukluğu olarak görüyorlar ve bu sadece aşırı küçültmenin bir sonucu. burun destek

dokuları ortadan kalkınca kıkırdaklar ne kendilerini ne de üstlerindeki deriyi taşıyamaz hale gelerek adeta çökerler. Örneğin yukarıda

bahsettiğim ters V deformitesi bariz bir çökmedir ve dolaylı olarak nefes almayı da engeller. estetik
bu tür sorunları çözmek elbette mümkün. Ama çok farklı bir yaklaşım gerekeceği dekesin Estetik

Cerrahi
. yani “bu olmadı biraz daha doku alalım” denirse sorunlar daha da büyür. Yapılması gereken tam tersi eksikleri yerlerine

koyabilmek. Bu yüzden plastik cerrahinin zaten en zor sayılan ameliyatının da en zor halidir desem yanlış olmaz Burun estetiği. Ancak umudunuzu kaybetmeyin, iyi ellerde bu ameliyatlar çok iyi sonuç verebilir ve

genellikle yukarıda en sık görülen üç ipucu olarak saydığım deformiteler tama yakın düzeltilebilir. estetik
Op.Dr.Teoman Doğan estetik
Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı estetik
İş Kuleleri Kule 2 Kat 9 estetik
4. Levent İstanbul T: 212 2845544 estetik
teoman doğan
estetik, estetik,estetik,estetik,estetik

7:04 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home