1 Eylül 2007

...sessiz çığlıklarım...






........sessiz çığlıklarım, kimi zaman saklamak zorunda kaldığım hislerin ardından kopan fırtınalarda, kimseye göstermeden gömdüm sizi içime, kimi zamansa isyana giden sevda rügarlarıma savurdum gizlice.. yanlışım, yanılışım... aşka sürgün geçen ömrümde en uzun durağım.. demiştim zamanında sevmeyi seviyorum.. birini, bir şeyi.. bu sabah yol kenarında arabama aldığım peçete satan çocuğu sevmekten çok, o çocuğa içimden gelen sevgiyi seviyorum ben.. aklıma 4-5 yaşlarındayken kaybettiğim bir torba dolusu bilyem geldiğinde hala içimin acımasını ve ardından buna gülmemi seviyorum....................




........ben hep sevmeyi sevdim, sevgisizlikten kaçtım........ ta ki sevgisizlikten kaçmak, senden kaçmak zorunda olmak haline gelene kadar.. ben bunu hiç sevmedim...........




.......hayatımı, artık masum bi kızın gözlerinde yaşamayı seviyorum.............................








...dreams...

4 Comments:

Blogger beyza kuscu said...

sevmekten yorulmuş olabilir miyiz ne kadar sevsek de sevmeyi. Zira sevdiğimizden gelen herşeyi şartsız kabul edecek bünyemizin kapasitesi sevgimizin artışına inat azalıyor..

demiştim ya herşeyi ve herkesi ya da hiçbirşeyi sevdiimizden mi oluyor acaba bize olanlar.. bu kalbii ve bedensel daralma da bundan mı ileri geliyor....

ya da ben saçmalıyor muyum acaba...:S

11:13 ÖS  
Anonymous Adsız said...

yok saçmalamıyosun da bi ben anladım heralde seni :P

1:16 ÖS  
Blogger beyza kuscu said...

yorumu özele yaptım ben o zaman genele değil..;)

12:34 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

7:03 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home